20 Kasım 2009 Cuma

Kur’Ân-i kerÎm’İn fazİletİ hakkinda hadÎs-İ ŞerÎfler

Kur’Ân-i kerÎm’İn fazİletİ hakkinda hadÎs-İ ŞerÎfler



·Bir baba çocuğunu Kur’ân-ı Kerîm öğrenmek üzere hocaya gönderirse Hoca da çocuğa; “Evlâdım Bismillâhirrahmânirrahîm de, dese çocuk da besmele okusa okutan hocanın ve okuyan çocuğun anne ve babasının günahları affolunur.

·Bir kimsenin Kur’ân’ı ezbere okuması bin derece, yüzünden okuması iki bin dereceden fazla sevaptır.

·Bir kimse Mushaf’a bakarak yüzünden iki yüz âyet okursa, kabrinin etrafındaki yedi kabir ehli için şefâatçi kılınır, müşrik bile olsalar ana babasından Allah azâbı hafifletir.

·Evvel ve âhirin ilmine mâlik olmak isteyen Kurân-ı Kerîm okusun.

·Kur’ân-ı Kerîm’i tecvîdle okuyan kişi için şehit ecri vardır.

·Kur’ân’ı tecvîd üzere okuyun. Çünkü tecvîd Kur’ân’ın süsüdür.

·Kitâbullâh’a bakmak ibâdettir.

·Kur’ân-ı Kerîm Allâhü Teâla’ya semâvât ve arzdan, cümle mevcûdattan daha sevimlidir.

·Kur’ân’dan daha büyük şifâ yoktur.

·Allâhü Teâla Kur’an’la ameleden kavimleri yükseltir,ona arka çevirenleri ise alçaltır.

·Kur’an okuyun, zîra Kur’an Kıyâmet günü kendini okuyanlara şefâat eder.

·Kalbinde Kur’an’dan bir âyet bulunmayan kimse, harap ev gibidir.

·Ümmetinden en çok sevdiklerim o kimselerdir ki benden sonra gelip, beni görmedikleri halde Allâh’ın kitabındaki hükümlerle amel ederler.

·Kur’an, 1 milyon 20 bin harftir. Onu her kim sabırla ecrini Allah’tan umarak okursa, her harfi karşılığında hûrilerden bir zevce alır.

·Kur’an rûhî hastalıklara, kötü îtikad ve ahlaka karşı tam şifâdır.

·Allâhü Teâla gazap etmez; bir de gazap etti mi melekler onun gazabından dolayı korkarak tesbih getirmeye başlarlar. Ancak yeryüzünde çocuklar Kur’an okudukları zaman gazabı durur ve rızâsı yeryüzünü doldurmaya başlar.

·Kalpler demirin paslandığı gibi pas tutar, onun cilâsı Kur’an okumak ve ölümü çok hatırlamaktır.

·İki kimse gıpta edilmeye değer: Biri Kur’an öğrenip hükmüyle amel eden, diğeri de serveti olup da Allah yolunda sarfedendir.

·Bir kimse evlâdına Kur’an öğretirse, Kıyâmet günü anne ve babasına hükümdar tâcı gibi bir taç ile insanların görmedikleri iki elbise giydirilir.

·Bir kimse Kur’an okuyup ezberler, tatbik edip helâlini helâl, haramını haram bilirse, Allah onu Cennet’e koyar. Ev halkından Cehennem’i hak etmiş olan 10 kişiye de şefâatçi olur.

·Ey Kur’an hâmilleri: Sizler Allâhü Teâla’nın husûsi rahmetini kazanan, Allah’ın kitâbını öğreten ve Allah’a en yakın olan kişilerdensiniz. Kim sizleri sever ve dost edinirse Allahü Teâla da onların dostu olur.Kim sizlere düşman olursa Allâhü Teâla’da onlara düşman olur.

·Bir evde Kur’an okunduğu zaman melekler hazır olur, şeytanlar çekilir, ev halkına genişlik hâsıl olur ve hayır çoğalır, şer azalır. Kur’an okunmayan evde ise, şeytanlar hazır olur, melekler bulunmaz, ev halkına darlık gelir ve hayır azalıp şer çoğalır.

·Kur’an şefâati kabul olunan bir şefâatçi, şikâyeti tutulan bir dâvâcıdır. Kim onu önüne rehber olarak korsa Kur’an onu Cennet’e çeker götürür. Kim onu arkaya bırakırsa Kur’an onu Cehennem’e sevkeder.

·Kur’an’ı okuyunuz. Çünkü O, Kıyâmet günü ona sâhip olanlara şefâatçi olarak gelecektir.

·Sizden kim Rabbiyle konuşmak istiyorsa Kur’an okusun.

·Eğer Allah’ın (Andolsun ki biz Kur’an’ı düşünmek için kolaylaştırmışız. O halde bir düşünen var mı?) meâlindeki beyânı olmamış olsaydı, diller Kur’an okumaya güç yetiremezdi.

·Kur’an okuyan kimse benimle dudak dudağa konuşmuş gibidir.

·Bütün namazların sevâbı toplanacak olsa, Kur’an’dan bir harfin sevâbına karşılık olamaz.

·Kur’an’ı öğrenin ve okuyun! Çünkü Kur’an’ı öğrenip okuyan ve onun hükümleriyle amel edip yaşayanın mîsâli, içi misk dolu bir keseye benzer. Kokusu her yana yayılır. Kur’an’ı okuyup onu sadece içinde tutan, ağzı düğümlü misk torbasına benzer.

·Sizin şerefli ve en hayırlılarınız, Kur’an’ı okuyan ve okutandır.

·Allah’ın kitâbından bir âyet öğrenen kimseyi Kıyâmet günü yüzünde tebessüm olduğu halde bizzat ben karşılarım.

·Yâ Ebâ Hureyre: Kur’an’ı öğren ve öğret. Ölüm sana gelinceye kadar buna devam et. Bu halde bulunduğunda ölüm sana gelecek olursa, müminler Beytullâh’ı tavâf ettiği gibi meleklerde senin kabrine haccedeceklerdir.

·Çocuğuna Kur’ân’dan bir âyet öğreten kimseye bu, gecesi namaz, gündüzü oruçla geçirilen bin senelik (nâfile ibâdetten) hayırlıdır. Fakir ve miskinlere sadaka olarak dağıtacağı bin dînardan da hayırlıdır.

·Cibrîl-i Emîn yeryüzüne inerek Resûlüllah Efendimiz’e geldi ve “Yâ Muhammed!” dedi, Rabbin sana selâm ediyor ve buyuruyor ki: Çocuğuna Kur’ân öğreten kimse on bin defa (nâfile) haccetmiş gibi olur. Aynı zamanda on bin ömre haccı yapmış sayılır. On bin (Hz. İsmâil soyundan) köle hürriyetine kavuşturmuş gibi olur. On bin defa savaşa girmiş, gâzilik pâyesine ulaşmış sayılır. On bin aç müslümânı yedirmiş gibi olur. On bin çıplak müslümanı giydirmiş sayılır. Kur’an onunla birlikte kabirde olur; kalkıncaya kadar onun yakınlığı devam eder. Terâzisi ağır gelir, Sırât’ı şimşek hızıyla geçer. Arzu ettiği kerâmetlerin en üstününe erişinceye kadar Kur’an ondan ayrılmaz.”

·Kur’an okuyup onunla amel eden kimsenin ana babasına kıyâmet günü öyle bir taç giydirilir ki, ziyâsı, güneşin dünya evlerine vuran ziyâsından daha güzeldir. Ya bir de onunla amel eden kimse hakkında ne dersiniz?

·Âdem oğullarına babalarından yazıklar olsun! Onlara Kur’ân öğretmezler, edep ve terbiye vermezler; böylece çocuklar câhil olarak yetişir... Ben böyle olanlardan berîyim,uzağım(onlardan ilgim ke******).

·Bir millet ya da topluluk üzerine Allah kesinleşip hükme bağlanmış azâb gönderir de onların çocuklarından biri mektepte “El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn...” okur, Allah onun sesini işitir ve bu sebeple o millet ya da topluluk üzerinden kesinleşen azâbı kırk yıl kaldırır.

·İçinde Kur’an’dan bir şey bulunmayan kimse yıkık ev gibidir.

·Kur’an-ı Kerîm’i yüzünden okumak ile ezbere okumak arasında fark,nâfile ile farz arasındaki fark gibidir.

·Kur’an-ı Kerîmin her bir harfi için,namazda okuyana bin hasene,abdestli okuyana yüz hasene,abdestsiz okuyana on hasene verilir.

·Evvel ve âhirin ilmine mâlik olmak isteyen Kur’an okusun.

·Kim Kur’an dan şifâ dilemezse, Allah ona şifâ vermesin.

·Kur’an okuyan kendisinin nâil olduğu şeyden daha fazîletli bir şeye nâil olabileceğini sanırsa yanılır.Çünkü: Allah indinde Kur’an’dan üstün şefaatçı yoktur; ne peygamber, ne melek, ne de başkaları.

·İki kimse gıpta edilmeye değer: Biri Kur’an öğrenip hükmüyle amel eden, diğeri de servetinden Hakk yolunda sarf edendir.

·Bir kimse Kur’ân-ı Kerîm’i hatm ederse, ona Allah yanında makbul olan bir dua verilir ki, ister dünyalık, isterse ahiretlik olur.

·Kur’ân okuyanlar Cennet ehlinin arifleridir.

·Allah Kur’an okuyanı dinler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder