Allah'a sığınmanın en güzel yollarından birisi DUA'dır. Dua, insanın hem kendisi, hem de müslüman din kardeşleri adına Allah'a yalvarması demektir. Nitekim "..onlar için dua et, Çünkü senin duan onlar için sukunettir" (Tevbe, 9/103) buyurularak duanın etkisi Kur'an'da açıkça gösterilmiştir.
Cenab-ı Rabbül Alemin Hz. Musa’ya:
“Ya Musa bana günahsız bir ağızla dua et!” diye buyurdu.
Musa (a.s.):“Yarabbi bende öyle bir ağız yok ki, sana nasıl günahsız bir ağızla dua edeyim,” dedi.
Bunu üzerine Allah’ü Teala:
“Başkalarının ağzıyla dua et çünkü sen başkalarının ağzıyla günah işlemiş olmazsın, öyle hareket et ki diğer insanlar gece gündüz sana dua etsinler. Veya kendi ağzını temizle, Allah’ın (c.c) adı temizdir onu zikrederken ağız temizlenir,” buyurdu.
Ümmü Derda (ra)’dan rivayete göre, Resulullah (sav) efendimiz buyurmuştur:
دعوة المسلم لأخيه بظهر الغيب مستجابة عند رأسه ملك موكل، كلما دعا لأخيه بخير، قال الملك الموكل به، آمين و لك بمثل..
“Bir müslümanın, bir din kardeşine gıyabında yaptığı DUA kabul olunur. Başında vazifeli bir melek vardır. Kardeşine hayır DUA’da bulunduğu vakit, bu melek: ‘AMİN’ der. Ve: ‘Senin için de bir misli olsun’ der.” Müslim-Ebu Davud Tac c 5 s 210
Hadisin Tirmizi’deki metninde hafif bir değişiklik var ki şöyledir:
إن أسرع الدعاء إجابةً دعوة غائب لغائب..
“En çok kabul edilen dua, din kardeşin gıyabında yapılan duadır” Ebu Davud-Tirmizi: Tac c 5 s 211
Efendimiz (sav), Ömer (ra) umre yapmak üzere kendisinden müsaade almaya geldiğinde Resulullah (sav): (لا تنسانا يا أخي من دعائك) “Kardeşim bizi duandan unutma” diye kendisinden dua istemiştir. Hz. Ömer der ki: (كلمة ما يسرني أن لي بها الدنيا) “Bu, bir sözdür ki, bedelinde dünya verilseydi, o kadar sevinmezdim” buyurur. Ebu Davud-Tirmizi: Tac c 5 s 211
Peygamber efendimiz, (Allahü teâlâya günah işlemeyen dil ile dua edin) buyurdu. Böyle bir dilin nasıl bulunacağı sual edilince, (Birbirinize dua edin! Çünkü ne sen onun, ne de o senin dilinle günah işlemiştir) buyurdu. [Tergibüs-salât]
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Bir Müslümanın din kardeşinin arkasından ettiği hayır dua kabul olur. O dua edince, bir melek, “Âmin, kardeşin için istediğinin aynısı sana da verilsin” der.) [Müslim, Tirmizi, İbni Mace]
(Allah ile arasında perde bulunmayan iki dua vardır. Biri mazlumun duası, diğeri de kişinin din kardeşinin gıyabında yaptığı duadır.) [Taberani]
Peygamberimiz düâ ederken
(Allahümme innî es-elüke bi-hakkıssâilîne aleyke), ya’nî (Yâ Rabbî! Senden isteyip de verdiğin kimselerin hâtırı için Senden istiyorum!) derdi ve böyle düâ ediniz buyururdu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder