Aklını nefsine tabi kılan, aklını ifsat eder; vahyi aklına tabi kılan, dinini ifsat eder. Nefsini aklına, aklını vahye tâbi kılan, aklını da, dinini de korumuş olur.
• Müslüman, akıllı insandır; akılcı değildir, çünkü akılcılık sapık bir felsefî akımdır.
• Milletin dinine, tarihine saygısı olmayan, saygıya layık olmadığı gibi milleti idare etmeye de lâyık değildir.
• Dinî hassasiyetini kaybeden, dünyevîleşir, kabalaşır, zorbalaşır, behimîleşir.
• Esaretlerin en kötüsü nefse, şeytana ve dünyaya esir olmaktır.
• Allah’tan korkmayan, herşeyden korkar.
• Ölümden korkmayan bir kere ölür, korkan ise her gün ölür.
• Allah yolunda çile çekmeyen, sabır ve şükür ehli olmayan kemâle eremez.
• Dünyası için ahiretini satan, dininden yırtıp dünyasına yamayan, insanların en ahmağıdır.
• Kâmil mümin, hizmette önde ve öncü; nimetin paylaşımında ise sondadır.
• Düşüncesini İslamlaştırmayan, yaşantısını İslamlaştıramaz.
• Allah için sevmeyen, Allah için sevilmeyen kimsede hayır yoktur.
• Muhabbet muvafakat ile ölçülür.
• Nereden kazandığını mı bilmek istiyorsun? Nereye harcadığına bak.
• Hizmet etmeyene himmet olunmaz.
• Hizmetin güvesi, korkaklık, cimrilik ve tembelliktir.
• Hizmet etmek mi istiyorsun? Öyleyse:
Önemseyecek,
Benimseyecek,
Planlayacak,
Bütün imkanlarını seferber ederek fedâkarca çalışacaksın.
• Hizmet, devamlılık ister. Kendine güveni olmayan kararlılık gösteremez. İstikrarsız kimse hizmet ehli olamaz.
• Dinini, tarihini, çağını iyi bilmeyen, mesleğinde ehil olmayan kimse faydalı, sağlıklı hizmet yapamaz.
• Hizmet ehli:
Doğru öğrenecek,
Doğru yaşayacak,
Doğru öğretecek,
Dünyevî bir hesabı olmayacak,
Gâyesi Allah olacaktır.
• Kibirlenen, kendini beğenen kimseyi Allah sevmez. Allah'ın sevmediği kimse, Allah’ın seçip beğendiği İslam’a nasıl hizmet edebilir?
• İtaat etmeyen, sır saklamayan, uyumlu olmayan kimselerle büyük dâvalar yürütülemez.
• Müslümanın vazifesi, hayatın bütün sahalarını ve safhalarını İslamlaştırmaktır.
• En aşağılık ideolojiler, dine karşı dinleştirilen ideolojilerdir.
• Korkaklar taviz verirler, cesur insanlar hoşgörülü olurlar.
• Açık sözlü, açık yürekli insandan korkma, korkulacak kişi içten hesaplı, sinsi tabiatlı kimsedir.
• Atalarımız: “Kusursuz dost arayan, dostsuz kalır.” demişlerdir. Kusursuz insan olmaz. Ancak kusurunu görmeyen, öğüt dinlemeyen kimseden hazer edilmelidir.
• Matlup olan çok okumak, çok yazmak değil, faydalı olanı okumak, faydalı olanı yazmaktır.
• Öğrendikleri ile amel etmeyen, ilmin katili; öğrendiklerini başkalarına öğretmeyen de ilmin katilidir.
• Çok imkanla çok iş yapmayı her kişi başarır, az imkanla çok iş yapmayı ise er kişi başarır.
• Allah için sevmeyene güvenme, bugün sever, yarın söver.
• En değerli hazine zamandır. Zamanı israf eden, hayatını israf etmiş olur.
• Sev ve teslim ol ki, mahrem olasın. Mahrem olmayana sır kapısı açılmaz.
• Rabbine yönel. O zaman göreceksin ki önünde:
Nefis,
Şeytan,
Dünya,
İnsan engelleri var. Onları aşmadan Rabb’inin katına ulaşamayacağını idrak et. Ona göre davran.
• Hizmette sakın yorgunluk, bıkkınlık gösterme, sabret, şükret, devam et, bir gün menzil-i maksuda ulaşacaksın.
• En kötü, en zor şartlarda bile sakın ümidini yitirme. Ümit, müminin ışığıdır. Bilmez misin en büyük müjdeler en zor günlerde gelmiştir.
• Sevdalı ve sancılı olacaksın. Sevdalı ve sancılı olmayanlar hizmet edemez, başarılı olamazlar.
• Müminin öncelikli işi İslam’dır, kulluktur. Münafığın öncelikli meselesi ise dünyası ve çıkarlarıdır.
• İzzet; ne mal mülk, ne makam mevkidedir. İzzet; kâmil iman, salih amel, güzel ahlâk ve hizmettedir.
• Salihlerin sohbetine devam etmeyen, manevî aşı almayan, aşısız ağaca benzer, meyvesi olsa da kekremsi olur, boğaza durur, safra yapar.
• Yapmış olduğun ibadet ve hizmetin semeresini mi görmek istiyorsun? Ahlâkına bak, ahlâkın ne kadar Kur’anî ve nebevî ise, ibadet ve hizmetinin semeresi de o kadardır.
• Yaşamak ne güzel! Allah’ın razı olduğu ameller, hizmetler yapılırsa... Ölmek ne güzel! Allah yolunda cihad ederken, hizmet ederken imanla ölünürse...
• Yirmi birinci asır müslümanının en büyük hastalığı, iman zaafiyeti ve dünyevîleşmektir.
• Gerçek ilim, vahiyle çatışmaz. İlim diye ortaya atılan, temelsiz hezeyan ve saçmalıklar ise İslam nazarında murdardır.
• Adalet özerk olmalıdır. Ancak, ehliyetsiz, liyakatsiz, inanç özgürlüğüne, temel hak ve hürriyetlere, savunma hakkına saygısız ve müdâhil olan hakim ve savcılara özerklik vermek adalete ve millete zulümdür.
• Allah’a, Rasûlüne, İslam’a savaş açanlar, Ebu Cehilleşen zavallı ahmaklardır. Sonuç kesin mağlubiyet, ebedî hüsran ve azabtır.
• Allah ve ahiret inancı olmayan kimsenin yapmayacağı kötülük yoktur.
• Vefasızla dost olmak, yılanla yoldaş olmaktır.
• Yalancıyla düşüp kalkmak, serap peşinde koşmaktır.
• Vitrinlere takılıp kalma, gözünden akıllı olma, yapmayacağın, yapamayacağın şeyi va’detme, az konuş, öz konuş, konuşunca hakkı konuş, söylediğin hak sözün arkasında dur, kalbinin mutmain olmadığı iş tutma. Unutma! İnsan ölür, ağaç kurur, herkes yaptığının karşılığını bulur.
• Yöneticiler:
Dinini, tarihini, çağını ve yönetim ilmini çok iyi bilmeli,
İnançlı, âdil, dürüst ve cesur olmalıdır.
Bu özellikleri taşımayan yöneticiler, hem kendilerine, hem millete zulmetmiş olurlar.
• Müslüman partili olabilir, uygun bir partiyi destekleyebilir. Fakat asla partizan olamaz.
• Şeriat İslam’dır, İslamî hükümlerdir. Şeriata düşmanlık, Allah’a ve Rasûl’üne düşmanlıktır.
• Millet için en büyük tehlike, milli kalkınmanın, temel hak ve hürriyetlerin önündeki en büyük engel adaletin ve ordunun siyasallaşmasıdır.
• Kulluğun zirvesi hiçliktir. Hiç olmadan, hiçlik şuuruna ermeden hakiki kul olunamaz. Kulluk kapısından gir, hiçlik ummanına dal, Rahman’ın yüce katında dur, fenâfillaha er, huzur bul.
• Her gün, en az iki kere, sabah ve akşam nefsini sanık sandalyesine oturtup hesaba çekeceksin. Yaptıkları yaramazlıklardan dolayı azarlayacak, gerekirse cezalandıracaksın.
• İlmi arttıkça, makamı yükseldikçe, malı çoğaldıkça tevazuyu artan insan asil insandır, kâmil insandır. İlmi arttıkça, makamı yükseldikçe, malı çoğaldıkça kibri ve ucbu artan kimse sıfır insandır.
• Makam ve mevkiine, mal ve mülküne hizmet eden küçülür.
Mal ve mülkünü, makam ve mevkiini İslam’ın ve insanlığın hizmetinde kullanan yükselir.
• Hayatı boyunca, ilim talebesi olduğu idraki içinde olmayan, kendini ilim öğrenmekten müstağnî gören, cahil kalmaya mahkûmdur.
• Tefekkür etmeyen, teemmül etmeyen, ibret almayan, hikmet ummanına dalmayan, firaset ve basiret sahibi olmayan kimsede hayır yoktur.
• İslam; yemek, içmek, uyumak gibi yaşantımızdan bir parça değildir. O, bir hayat dinidir. Yaşantımızın tamamına hakim olmalıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder