27 Ekim 2009 Salı

Yunus aleyhisselamın duası...

YUNUS ALEYHİSSELAM’IN DUASI

Herkes bilir Yunus aleyhisselam’ı ve meşhur kıssasını..
Hani denize atılmış, büyük bir balık yutmuş O’nu..
Sonra bir dua etmiş, bin dua hükmüne geçen..
Sebeplerin tek tek sükût ettiği demde..
Ve bu dua, O’nun süratle kurtulmasına vesile olmuş..
Kıssa bu..

Acaba o meşhur duayı da biliyor muyuz?..
Biliyorsak, günde kaç kez tekrarlıyoruz?..

Hani, deniz fırtınalı, gece karanlık iken:

“Lâilâhe illâ Ente subhânek innî kuntu minezzâlimîn” demişti O..

Yani;
“Senden başka ilah yoktur.
Seni her türlü noksanlıktan tenzih ederim.
Gerçekten ben kendine zulmedenlerden oldum”

Ve;
Sebeplerin tamamıyla tesirsiz kaldığı öyle bir zamanda; ona, balığa, denize ve geceye sözü geçen Müsebbibul Esbab’a sığınmıştı..

Ve ehadiyyet sırrını, tevhid nuru içinde bütün haşmetiyle ortaya çıkaran bu halden ve bu duadan sonra balık, deniz ve gece, –Ki aleyhinde ittifak etmişlerdi-O’nun hizmetine koşmuştu;

Balık; bir deniz altına, deniz; güvenli bir sahraya dönmüş.. semanın başındaki bulutlar da dağıtılınca ay; bir lamba gibi gecesini aydınlatmıştı...

Günümüz insanının durumu, Yunus aleyhisselam’ın durumundan yüz derece daha vahimdir..

Bizim gecemiz; istikbalimizdir.. Ve gafletimizden ötürü O’nun gecesinden yüz derece daha karanlık ve dehşetlidir..

Denizimiz; şu karmakarışık olayların meydana geldiği yeryüzüdür ki; her köşe başından el sallayan cenazeler içimize ürperti salıyor, hastalıklar, sıkıntılar bizi korkutuyor..

Bizi yutan balığımız;Nefsimizin hevesleridir.. Ve dahî O’nu yutan balıktan bin kat daha zararlıdır..Çünkü O’nun balığı, yüz senelik dünya hayatını mahvedebilirdi.. Bizim balığımız ise; ebedî hayatımızı mahvetmeye çalışıyor..

Madem hakikat budur.. Biz dahî Yunus aleyhisselam’a tâbi olarak, O’nun duası ile, sebeplerden yüzümüzü çevirip, doğrudan doğruya O’na, Müsebbibul Esbab’a yani Sebeplerin Sebebi’ne yani Sebeplerin Yaratıcısı’na yani Allah’a sığınmalıyız..

Ve kat’iyyen anlamalıyız ki;

Gaflet ve dalaletimiz sebebiyle aleyhimize ittifak eden istikbalimizi aydınlatacak,
Dünyaya ait sıkıntılarımızı giderecek,
Nefsimizin zararlarını def’edecek, ancak;
ONLARA HÜKMÜ GEÇEN BİR ZAT OLABİLİR...

Kaynak; 1. Lem’a

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder