19 Ekim 2009 Pazartesi

Duayla ilgili ayet ve hadisler

Duayla ilgili ayet ve hadisler

1."Eğer kulum, bana ellerini kaldırır da dua ederse, ben o elleri boş olarak geri çevirmekten hayâ ederim."

2.Ben, kulumun zannı üzereyim. Artık dilediği gibi düşünsün!.." Yani siz dua ederken, o duanızın kesinlikle kabul göreceğini düşünürseniz, biliniz ki mutlaka isteğiniz meydana gelecektir!..

3."Bir şeyi istemek, ona nâil olmak demektir; Zirâ Allâhu Teâlâ kabul etmeyeceği duayı kuluna ettirmez." DUA’nın ısrarla devamına müsaade olunması, o duaya icabet edileceğinin de göstergesidir. Zirâ, Allâh, kabul etmeyeceği DUA’ya ısrarla devam şansı tanımaz.
Kişi, bir konudaki DUAsında ısrarlı değilse, o DUA'nın yerine gelme şansı da son derece düşüktür.DUA'da en önemli yardımcı faktörlerden biri de istenilen şey hususunda ısrarlı olmaktır. Herhangi bir konuda bir iki defa dua edip arkasını bırakmak son derece yanlıştır.

4."Allah istemedikçe siz isteyemezsiniz !." - Peki, biz dua ettiğimiz zaman, kabul olur mu?.. Yani, sizde ortaya çıkan bu istek, gerçekte Allâh istemiş olduğu için sizde ortaya çıkmaktadır!.. Eğer, Allâh istememiş olsaydı, siz dahi o şeyi isteyemezdiniz.

5.Ulu Allah (C.C) söyle buyurur: "Basina bir bela geldigi zaman bana siginan kulun, daha o hic bir istekte bulunmadan, diledigi yerine getirir ve daha yalvarmadan duasini kabul ederim. buna karsilik basina bir bela geldigi zaman bana degilde varliklardan birine siginan kulun yüzüne bütün gökyüzü kapilarini kitlerim." demistir.

6.Dahhak der ki: "her kirk gecede bir basina ya bir bela ya bir keder veya bir musibet gelmeyen kimsenin hesabina, Allah (C.C) katinda hic bir hayir yazilmaz"

7.Hazreti Rasûl aleyhi's-selâm buyuruyor:"Herhangi bir kul, koltuğunun altı görülecek şekilde ellerini kaldırır ve Allâh'dan bir dilekte bulunursa; acele etmediği takdirde kesinlikle duasına icabet edilir.- Acele nasıl olur yâ Resûlallah?..- Dua ettim ettim, kabul olmadı, der"(de vazgeçer)… işte bu yanlıştır; dua yerine gelene kadar ısrar etmek gerekir."Hazreti Rasûl aleyhi's-selâm, "şeksiz - şüphesiz, kabûl olacağından emin olunarak" DUA edilmesini tavsiye etmiştir.

8.Ayrıca, DUA konusunda, ŞEYTAN vasfıyla bilinen CİNLER'in insana çok yanlış fikirler telkini de sözkonusudur; ki, bu da insanı bu çok etkili silâhı kullanmaktan mahrum bırakır.Tam içinizden DUA etmek gelmişken, ŞEYTAN ismiyle, şeytaniyet vasıfları dolayısıyla lâkablanmış olan CİNLER, hemen bir vesvese verirler.
"Aman canım niye dua edeyim, nasıl olsa kaderde varsa olur!"

DUA etsem de etmesem de iş olacağına varır, ne diye DUA edeyim."

Ve, böylece siz, DUA etmekten vazgeçip; en güçlü SİLAH olan DUAdan mahrum kalırsınız. DUA'dan mahrum kalmak, DUA etmemek suretiyle de nelerden mahrum kaldığınızı asla hayâl bile edemezsiniz.İşte bu yüzdendir ki, Hazret-i Rasûlullah aleyhi's-selâm bakın bize ne tavsiye ediyor:

"Nalınınızın tasmasına, koyununuzun otuna kadar her şeyi Allâh'tan isteyiniz.."
"Allâh'ın fazlı kereminden isteyiniz, çünki istenilmesinden hoşlanır.'
"Şüphesiz ki Allâh, ısrarla DUA eden kullarını çok sever'
"Hassas olduğunuz saatlerde DUA etmeyi ganimet biliniz. Çünkü bu hâl rahmet saatinin hâlidir".

alıntıdır......

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder