6 Kasım 2009 Cuma

Lebbeyk Allahumme lebbeyk!..

Lebbeyke lâ şerîke leke lebbeyk!..
İnnel hamde vennîmete leke velmulk!.. Lâ şerîke lek!.
Arafat meydanı...
Burası mekânların en güzeli.. Mekânların en ulvîsi..

Tüm dünya müslümanlarını aynı anda kucaklayan,
Tek tek yürek çırpınışlarından, ilâhi bir koro oluşturan,
Zaman üstü mekân..
İbrahim Aleyhisselâmın duasına Amin diyen,

Allahın çağrısına icâbet eden sevgili kulları,
Bugün burada;
Bir akıl
Bir yürek

Bir ses
Bir bilek olmak için toplanmışlar..
Zulme hayır! dedikleri için.. Tâğutlara baş eğmedikleri için,
Gönüller dolusu Lebbeyk diyorlar..

Lebbeyk Allahumme lebbeyk! Allahım emrindeyim!
Allahım emrine âmâdeyim!
Bu çoşkuyu, bu heyecanı, bu ulvî tabloyu anlatmak mümkün değil..Yürekler hissediyor ancak.. Yaşamak gerek ancak..

Evet, yaşanılası güzelliklerin hepsi burada..
İnsanlar, sanki yeni bir dirilişin çoşkusunda, heyecanındalar..
Sanki dün, her türlü dünya telâşesiyle,
dünya malıyla meşgul olanlar,

Makamında oturup emir yağdıranlar, çarşı-Pazar dolaşanlar,
Bunlar değil..
Bunlar kutsîler ordusu..
Bembeyaz giysileriyle sanki ruhlar âlemini andırıyorlar..

Rahmanın buyru uyla toplanmışlar;
Lebbeyk Allahumme lebbeyk!
Sana geldim Ya Rabbî!..
Giydiğim ihrâmımla;

maddeten ve mânen dünyanın tüm zînetlerini bıraktım,
yüreğimi gözyaşlarıyla akladım, sana geldim!
Kapına geldim Ey Yüceler Yücesi!..
Hüzünlerimi, anlık sevinçlerimi, hırslarımı, bitmeyen,

hiç doymayan nefsî arzularımı bıraktım sana geldim,
Ey Merhametlilerin en Merhametlisi!..
Sen her zaman BENİMLESİN, bense; <******>
SENDEN GAYRI HERŞEYLE olmanın

ezici burukluğu, pişmanlı ı, gözyaşlarıyla,
işte şimdi SENİNLEYİM,
Ey Şefkatlilerin en Şefkatlisi!..
Lebbeyk Allahumme Lebbeyk..

Lebbeyke ve sadeyk vel hayru kulluhu biyedeyk,
nesta firuke ve netûbu ileyk..
Biz ki, burada, Kuran soluklarıyla yeniden dirildik..
Bir daha asla uyutulmamaya and içerek uyandık..

Bizleri bağışlar mısın Allahım!..
Biz ki, ahd-u peymânımızı yenilemeye geldik..
Dünya kirlerinden silkinip, SANA TAM KUL olmaya geldik..
Bizleri bağışlar mısın Allahım;

Ağlamayan gözlerimiz, ürpermeyen kalplerimiz,
maddeye kilitlenmiş beyinlerimiz için..
Bizleri bağışla Yâ Rabbi,
Kendi ellerimizle ateşe attı ımız çocuklarımız için!..

Rahat yataklarımızda, kurulu sofralarımızda, aklımıza bile getirmediğimiz, dünyanın her köşesinde sindirilmeye çalışılan, mazlum müslümanlar için!..
Hiç olmazsa dua edin! diye haykıran, çığlıkları göklere ulaşan Çeçen kardeşlerimiz için, Filistin için bizleri bağışlar mısın Allahım?..
BİZE VERDİĞİN CENNETLERİ BİR BİR TÜKETTİĞİMİZ İÇİN BİZİ BAĞIŞLA YA RABBİ!

Ömür sermayesini ( HİÇ) e yatırıp hebâ ettik, affet!
Affet Allahım!.. Kapına geldik, sonsuz merhametine sığındık!
Şu mekânda, gözyaşlarıyla arınmış olarak,
ahd-u peymânımızı yeniliyor, yeniden bîat ediyoruz:

Nefsimizin en ince kusurlarına bile vâkıf olan senin huzurunda, nefis putlarını tek tek taşlayacak,
ellerimizde diriliş meşaleleriyle, yurdumuza döneceğiz, tek tek ışıtmak iyürekleri..

Sımsıkı senin ipine sarılacak,
Hepimiz tek vücut, tek ses, tek yürek, tek kuvvet olacağız..
Ne olur bizleri affet Allahım! Kendine kul kabul et!
Emânetini kabzetmek zamanına kadar
Bizleri EMANETTE EMİN KIL!


AMİN..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder