Allah-u Teâlâ geceyi ibadetle geçirmenin faziletini beyan ve teşvik etmek üzere şöyle buyurdu:
“Şüphesiz ki gece kalkıp ibadet etmek daha tesirli ve o zaman okumak daha elverişlidir.” (Müzzemmil: 6)
Çünkü geceleri sesler sakinleşir, hareketler kesilir, gürültüler yatışır. Kalp huzuru ancak bu anlarda temin edilir.
Âyet-i kerime’lerde geçen gece kalkma emri Teheccüd namazı içindir. Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz’e farz, ümmet-i muhteremesine ise nafile olarak emredilmiştir.
Gece ibadete kalkmak müminin ihlâsındandır. Çünkü gece yapılan ibadet gösterişten uzaktır.
“Çünkü gündüz, seni uzun uzun alıkoyacak işler vardır.” (Müzzemmil: 7)
Dolayısıyla ibadet için boş vakit bulamazsın.
Gecenin sükûneti içinde kılanan Teheccüd namazı bir mümin için mutlaka lüzumludur. Velev ki bir koyun sağacak kadar olsun. Bu namaz ibadetlerin en efdali ve en meşakkatli olanıdır. Çünkü gece uyku ve dinlenme için yaratılmıştır. Gece ibadete kalkmak nefse daha ağır ve zor gelir. Amellerin en efdali ise en güç olanıdır.
Allah-u Teâlâ diğer bir Âyet-i kerime’sinde
“Resul’üm! Gecenin bir kısmında uyanıp, sırf sana mahsus fazla bir ibadet olmak üzere Kur’an ile gece namazı kıl.” buyuruyor. (İsrâ: 79)
Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- gece namazlarında iki ayağı şişinceye kadar ayakta dururdu. Hazret-i Âişe -radiyAllahu anhâ- Vâlidemiz bir gün kendisine:
“Allah senin geçmiş ve gelecek günahlarını mağfiret etmişken, niçin bu kadar zahmet çekiyorsun?” deyince şöyle buyurdu:
“İşte bu gufrân-ı ilâhî’ye karşı şükreden bir kul olmayayım mı?” (Buhârî)
Teheccüd namazı çok faziletlidir. Hadis-i şerif’lere göre, farzlardan sonra en kıymetli namazdır.
Sâlih kulların âdetidir. İnsanı Allah’a yaklaştırır. Günahlara kefarettir, günah işlemekten alıkoymaya sebeptir. Bedenî ve ruhî hastalıklara şifâdır.
Allah-u Teâlâ Secde sûre-i şerif’inin 16 ve 17. Âyet-i kerime’lerinde, Furkân sûre-i şerif’inin 64. Âyet-i kerime’sinde Teheccüd’e kalkanları medh-ü senâ etmektedir.
Resulullah -sallAllahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif’lerinde buyururlar ki:
“Bir erkek, gecenin bir vaktinde karısını uyandırır da her ikisi namaz kılarsa, çok zikreden erkekler ve kadınlar arasına yazılırlar.” (Ebu Dâvud)
Bu namazı kılanlar, hamama girip yıkanmış gibi olurlar. Tesbih namazı kılanlar ise, hamamda yıkanıp keselenenlere benzerler. Şu kadar var ki, yapılan bütün işler ilâhî ahkâm dâiresinde olmalıdır.
“Git kalp kapısında dur ki, o saray güzeli,
Ya seher vakti gelir, ya da gece yarısı.”
Alıntı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder